بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَا قَدَرُواْ ٱللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِۦٓ إِذْ قَالُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ عَلَىٰ بَشَرٍ مِّن شَىْءٍۗ قُلْ مَنْ أَنزَلَ ٱلْكِتَٰبَ ٱلَّذِى جَآءَ بِهِۦ مُوسَىٰ نُورًا وَهُدًى لِّلنَّاسِۖ تَجْعَلُونَهُۥ قَرَاطِيسَ تُبْدُونَهَا وَتُخْفُونَ كَثِيرًاۖ وَعُلِّمْتُم مَّا لَمْ تَعْلَمُوٓاْ أَنتُمْ وَلَآ ءَابَآؤُكُمْۖ قُلِ ٱللَّهُۖ ثُمَّ ذَرْهُمْ فِى خَوْضِهِمْ يَلْعَبُونَ ٩١

Yahudiler de) Allahın kadrini, ona lâyık olacak bir suretde, hakkıyle takdir etmediler. Çünkü «Allah hiç bir beşere hiç bir şey indirmedi» dediler. Söyle (onlara) ki: «Musânın insanlara bir nur ve hidâyet olmak üzere getirdiği ve sizin de parça parça kâğıdlar haaline koyub (işinize geleni gösterib) açıkladığınız, (fakat) çoğunu gizlediğiniz o' kitabı kim indirdi? Sizin de, atalarınızın da bilmediğiniz şeyler (Kuranda) size öğretilmişdir». (Habîbim) sen «Allah» de (geç) ve sonra onları bırak ki daldıkları batakda oynaya dursunlar!

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu